Tüketici hukuku, tüketicilerin haklarını ve çıkarlarını korumayı amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, tüketiciler ile üreticiler veya satıcılar arasındaki ilişkileri düzenleyerek tüketicilerin haklarını korumaktadır.
Türk tüketici hukukunun temel taşı, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dur. Bu kanun ile tüketicilerin mal ve hizmet alımları sırasında sahip oldukları hakları tanımlanmıştır. Bu kanun sayesinde tüketiciler satın aldıkları mal veya hizmetlerde karşılaştıkları sorunlara karşı yasal olarak koruma altına alınmışlardır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 11.maddesi, malın ayıplı olması durumunda tüketiciye seçimlik haklar vermiştir. Bu seçimlik haklar; bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakkıdır.
Ayıplı hizmet dolayısıyla da tüketicinin seçimlik hakları bulunmaktadır. Bunlar; hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarıdır. Tüketici bu hakları istediği gibi kullanmakta serbesttir.
Tüketiciler, internet üzerinden yaptıkları alışverişlerde, herhangi bir sebep göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin 14 gün içinde cayma hakkına sahiptirler. Bu hakkınızı kullanmak istediğinizde satıcı ürünü geri almaz ve paranızı iade etmez ise yasal yollara başvurma hakkınız bulunmaktadır
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıkları çözmek amacıyla tüketici hakem heyetleri kurulmuştur. Belli parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda İlçe veya İl tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılması zorunludur. Bu parasal sınır her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte olup, 2023 yılı için 66.000-TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bunun üstündeki bedeller için ise dava açma yoluna gidilmesi gerekmektedir. Ancak 6502 sayılı Kanun’un 73/A maddesi kapsamında dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu zorunludur.
Tüketici hakem heyeti kararı taraflara tebliğ edildikten sonra 15 gün içinde tüketici mahkemesinde karara karşı itiraz edilebilir. İtiraz edilmez ise karar kesindir. İtiraz edilir ise de itiraz üzerine verilen karar kesindir. Bu kararlar taraflar için bağlayıcı nitelikte olup uyulması zorunludur. Söz konusu kararlar yerine getirilmez ise, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında ilamların icrası hükümleri göre kararın uygulanmasına yönelik işlemler için icra dairesine başvuru yapılabilir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’n 4.maddesi 5.fıkrası uyarınca tüketicinin yapmış olduğu işlemlerden dolayı kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı senet düzenlenebilir. Bu senetler de her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde düzenlenmek zorundadır. Bu şartlara uyulmaksızın düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.