Ceza hukuku, suçlarla ilgili yasaları ve cezaları düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Ceza Kanunu, ceza hukukunun temel belgesidir ve 5237 sayılı yasayla 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.

Türk Ceza Kanunu ile düzenlenen suçlar arasında, insan hayatına yönelik suçlar, cinsel suçlar, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu kullanımı ve ticareti, terörizm, kamu düzeni bozma gibi suçlar yer alır. Türk Ceza Kanunu, ayrıca suçluların cezalandırılması için farklı cezalar da belirler. Bu cezalar arasında para cezaları, hapis cezaları, kamu hizmeti cezaları, elektronik kelepçe ve denetimli serbestlik gibi cezalar yer alabilir. Kanun, suçun işleniş biçimi, suçun niteliği ve suçun işlendiği yer gibi faktörlere göre cezaların belirlenmesinde esneklik sağlamaktadır. Bu sayede, adaletin daha etkili bir şekilde uygulanması mümkün olur.

Ceza hukuku alanında hukuki yardım almak, suçlamalarla karşı karşıya olan kişiler için son derece önemlidir. Çünkü ceza hukuku davaları, kişinin özgürlüğü, itibarı ve geleceği gibi hayati konuları etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.

Hukuki yardım, bir avukatın danışmanlık ve savunma hizmetleri vermesi anlamına gelmektedir. Hukuki yardım, ceza davasında en iyi sonucu elde etmek için kritik bir faktördür. Zira kişinin kişinin suçlamalar karşısında haklarını ve savunma imkanlarını anlaması, lehine olacak delillerin toplanması ve etkili savunma stratejileri geliştirilmesi, hak düşürücü sürelerin kaçırılmaması gibi hususlar davanın gidişatını belirleyecektir. Bu nedenle, ceza davalarında hukuki yardım almak, kişinin hukuki haklarını ve savunma imkanlarını korumak için önemlidir.

Ceza hukuku alanında hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hakkınızda şikayet olup olmadığını E-devletten göremezsiniz. Zira soruşturma aşaması gizlidir. E-devletten sadece hakkınızda açılmış olan ceza davalarını görebilirsiniz. Hakkınızda şikayet olup olmadığınızı siz veya avukatınız adliyeye gidip savcılık ön bürosundan öğrenebilir.

Şüphelinin soruşturma kapsamında kolluk veya cumhuriyet savcısı tarafından dinlenmesi ve söylediklerinin zabıta geçirilmesi işlemine ifade alma denir. İfade işlemi çok önemlidir. Kişi ifade verdiği zaman tüm yargılamanın temelini bu söyledikleri üzerine kurulur. İkrar, inkar, delil ifadeye göre sağlanır. Kişi kendi aleyhinde beyanda bulunabileceği gibi ileride yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek ifadede bulunabilir. Bu nedenle ifade sırasında muhakkak bir ceza avukatının olması ileride ciddi hak kayıplarına uğramasını engelleyecektir.

İfadeye çağrılmak davetiye ile olur. Bu davetiyede kişinin çağrılma nedeni ve ifadeye gelmemesi durumunda zorla getirileceği yazar. Usulüne uygun davetiyeye rağmen ifadeye vermeye gidilmemesi durumunda şüpheli hakkında yakalama emri veya zorla getirme kararı verilir. İfadeye çağrıldığı durumda hemen o an gitmeniz gerekmemektedir, irtibata geçen kolluktan süre istenebilir. Ayrıca ifadeye gitmek zorunlu olsa da ifade vermek zorunlu olmayıp susma hakkı kullanılabilir.

Ceza davasının ilk duruşmasında, sanığın ve müdafiinin hazır bulunup bulunmadığı, tanık ve bilirkişilerin duruşmaya katılıp katılmadığı tespit edilir. Sanık, duruşma salonuna bağımsız bir şekilde alınır. Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılır ve sanığın açık kimliği saptanarak kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

Daha sonra, mahkeme başkanı veya hakimi tarafından, iddianame okunarak sanığa isnat edilen suç konusu fiiller, deliller ve ilgili suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır. Sanığa, CMK m.147 uyarınca kendisine yüklenen suçlamayı öğrenme, müdafii seçme, müdafiiden hukuki yardım alma, yakınlarına haber verme, susma, delil toplama ve lehine olan hususları ileri sürme gibi hakları bildirilir. Sanık açıklama yapmaya hazır olduğunu belirttiğinde sorgusu yapılır.Suçtan zarar gören ya da mağdur kimselerin olması halinde, davaya katılma talepleri değerlendirilir. Sanık, kendisine yüklenen suçlamalara ilişkin beyanlarına karşılık katılana, Cumhuriyet savcısına ve müdafiine diyecekleri sorulur.

Duruşmaya tanıklar çağrılmışsa, usulüne uygun bir şekilde dinlenir ve taraflarca soru sorulabilir. Suçun niteliğine göre, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul edip etmediği ya da mağdurun zararını gidermek isteyip istemediği gibi konular hakkında sorular yöneltilir.

Dosyanın sonuçlandırılabilmesi için gereken işlemler belirlenir ve sanık hakkında uygulanan tedbirlerin devam edip etmeyeceği de gözden geçirilir. Ayrıca, somut vakıanın sübuta ulaşması durumunda mahkeme ilk duruşmada hükmünü verebilir.

İlk duruşma, ceza davalarında karar verilmesi açısından oldukça önemlidir. Dosyada toplanması gereken deliller belirlenir ve gereken işlemler yapılır. Sanığın haklarına saygı gösterilerek, adil bir yargılama süreci sağlanır.

Suç duyurusunda bulunurken söz konusu eylemin kanunda belirtilen suçun unsurlarını taşıması gerekmektedir. Gerek karşı tarafın lekelenmeme hakkı gerekse savcılıkların iş yükünün ağırlaştırılmaması için bu durum önemlidir. 

Kişi savcılığa bizzat başvurabileceği gibi avukat vasıtasıyla da şikayetini yapabilir. Her adliyede müraacat savcılığı bulunmaktadır ve şikayetinizi buraya yazılı dilekçe ile yapmanız gerekmektedir. Şikayet dilekçeniz verildikten sonra hazırlık numarası alınarak işlemlere devam edilecektir. Söz konusu hazırlık numarası ile dosyanızın hangi aşamada olduğunu rahatlıkla kontrol edebilirsiniz. Kişi dilerse kolluk görevlilerine de şikayetini yapabilir, kolluk ilgili şikayeti savcılığa iletecektir. 

Savcılık şikayet dilekçesinin verilmesinden sonra iddia edilen suçun gerçekten oluşup oluşmadığını araştıracak, elde edilen deliller ile suç işlendiğine dair yeterli şüphe oluşması halinda cumhuriyet savcılığı şüpheli hakkında iddianame düzenlemek suretiyle kamu davası açılacaktır. İddianamenin yetkili ve görevli mahkemece kabul edilmesi ile birlikte soruşturma aşaması sonlanacak, kovuşturma aşamasına geçilecektir.